Dedi ki: “Sapıklar dışında Rabbinin rahmetinden kim umut keser?”

Dedi ki: “Sapıklar dışında Rabbinin rahmetinden kim umut keser?” Dedi ki: “Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?” Hicr 56/57
İbrahim (a.s) dedi ki, dalâlette olanlardan başkası asla Rabbinin rahmetinden ümidini kesmez. Allah böyle buyurdu. Allah hükmetmişse iş bitmiştir. Çünkü Allah her şeyi bilmektedir, her şeye güç yetirmektedir. Allah dilediğine hükmeder ve hükmettiğini de yerine getirir, bu konuda zerre kadar bir endişemiz yoktur dedi. Çünkü Allah göklerde ve yerde tek egemen olandır, dilediği yapandır. O’nun dilediğini kim engelleyebilir?
Tıpkı atamız İbrahim (a.s) gibi yıllar sonra torunu Yakub (a.s) da oğullarını yiyecek almak üzere Mısır’a gönderirken senelerce önce kaybolmuş Yusuf’unu araştırıp soruşturmalarını ve bu konuda Allah’tan ümit kesmemelerini tavsiye ediyordu. Çünkü Allah’tan ümit kesmek bir manada en büyük varlık olan Allah’a noksanlık izafesidir. Yâni ciddi ciddi neyi istedik, neyi arzu edip onun sebeplerini yerine getirdik de Rabbimiz onu bize lütfetmedi? Niye ümit kessin de İbrahim (a.s)? Niye ümit kessin ki Rasulullah efendimiz? İlk günlerde şartlar kötüymüş, insanlar kendisine hüsnü kabul göstermemiş, kavmi kendisini dışlamış. Ne gam? Allah var ya. En kısa zamanda Allah onları başarıya ulaştıracaktır. Onlar da Rablerinden, Rablerinin rahmetinden ümit kesmediler. Allah’ın yardımı, Allah’ın rahmeti mutlaka kendilerine gelecekti. Ve her zaman ve zeminde müslümanlar müjdelenen kimseler olacaklardı.
-BASAİRUL KUR’AN-
İbrahim peygamberin -selâm üzerine olsun- sözü aktarılırken “rahmet” kelimesi özellikle vurgulanıyor. Bu ise, bölümün giriş kısmı ile bir ahenk oluşturuyor. Bununla birlikte şu temel gerçek de ön plana çıkıyor: Allah’ın yolundan sapmış, O’nun ruhundan teneffüs etmeyen, O’nun rahmetini hissetmeyen, O’nun şefkatini, iyiliğini ve koruyuculuğunu algılamayan kimselerümit keser Allah’ın rahmetinden. Ama imanın tazeliğine ulaşmış, rahmana bağlanmış bir kalp, zorluklar kendisini çepeçevre kuşatsa da, şartların ağır baskısı altında kalsa da hava kapkaranlık olsa da karamsarlığa düşmez. Allah’ın rahmetinden ümit kesmez. Çünkü Allah’ın rahmeti de doğru yolu bulmuş mü’min gönüllere yakındır. Allah’ın gücü sonuçları ortaya çıkardığı gibi sebepleri de ortaya çıkarır. Realiteyi değiştirdiği gibi, vaadedilen süreyi de değiştirir.
Burada İbrahim artık meleklerden korkmuyor. Sakinleşmiş ve müjdeden dolayı güven içindedir meleklerin geliş sebebini, amaçlarını öğrenmeye çalışıyor.
-FİZİLALİL KUR’AN-