Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır

اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۜ ﴿٤٥﴾
45- Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır.
اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ ﴿٤٦﴾
46- Oraya esenlikle ve güvenlikle girin.
Kötülüklerden sakınan muttakiler, sürekli Allah’ı gözeten, kendilerini onun azabından ve onun azabını gerektirecek nedenlerden koruyan kimselerdir. Belki de cennetteki pınarlar, cehennemin kapılarına karşılık olmaları için sahnede yeralmaktadır. Cehennemdeki korku ve endişeye karşılık, onlar esenlik ve güven içindedirler.
Muttakiler, yollarını Allah’ın kitabına ve Resûlünün Sünnetine sorarak bulanlar, Allah’a kulluklarının bilinci içinde bir hayat yaşayanlar ise cennetlere gidecekler.
Evet bu dünyada şeytanlara tabi olmayanlar, hevâ ve hevesleri istikâmetinde değil de Allah’ın istediği gibi bir hayat yaşayanlar akla hayale gelmedik cennet nîmetleri içinde olacaklar. Bağlar, bahçeler, meyveler, pınarlar, güzellikler ve nîmetler içinde olacaklar. Kendilerine denilecek ki: Buyurun, girin o cennetlere. Emin olarak, güvenlik içinde, girin oraya. Bir daha artık orada asla sıkıntı görmeyeceksiniz. Üzüntü duymayacaksınız.
Ve bir de orada ölüm yok. Ölümü tatmayacaksınız. Derdiniz, gamınız, çileniz olmayacak. Dünyada olduğu gibi orada size yükletilen bir görev, bir kulluk sorumluluğu da olmayacak. Namaz, oruç, zekât, cihad gibi bir sorumluluğunuz da olmayacak. Sadece zevk ve eğlence içinde sonsuz bir hayat yaşayacaksınız orada.
BASAİRUL KUR’AN
Allah tela, İblisi ve İblise tâbi olan kâfir, münafık ve müşriklerin kıyamette cehenneme nasıl gireceklerini beyan ettikten sonra muttaki olan kullarının cennetlerde ve pınar başlarında yaşayacaklarım beyan ediyor.
Evet, cennetlikler için, âhirette herhangi bir felakete maruz kalma söz konusu olmadığı gibi bunlar, güven içinde yaşayacaklar, cennetten çıkarılma veya cennet nimetlerinden mahrum olma yahutta belli bir süre sonra yok olma korkusu taşımayacaklardır. Zira cennet, esenlik ve güven yurdudur.
TABERİ TEFSİRİ