Avusturya: Diyanet’in cuma bağışları eğlence mekanlarında harcandı

Halktan toplanan sadaka, bağış ve dini hizmet gelirlerinin, diplomatik koruma altındaki banka hesapları üzerinden kişisel eğlenceler, eskort kadınlar ve lüks yaşam için harcandığı ortaya çıktı.

Diplomatik hesaplarla örtülen lüks harcamalar

Katliamın 10. yılında: “Suruç için adalet, herkes için adalet”

İçeriği Görüntüle

Avusturya’da görev yapan DİTİB’e bağlı din hizmetleri müşavirlerinin, Avusturya makamlarınca denetlenemeyen diplomatik hesaplar üzerinden yaptığı harcamalarda, en az dört eskort kadının çağrıldığı özel eğlenceler düzenlendiği belirlendi. Bu skandal harcamaların finansmanı ise doğrudan hac gelirleri, cenaze fonları, kurban bağışları ve bayram/cuma yardımlarından sağlandı.

Kayıt dışı para akışı ve muhasebe oyunu

İlk olarak Sözcü’den Ali Gülen’in haberinde yer verilen iddialara göre, cuma ve bayram namazlarında toplanan yardımların kaydı hiç tutulmadı veya eksik gösterildi. Bu paraların önemli bir kısmı, dini hizmet adı altında yapılan özel eğlencelerde harcandı. Üstelik bu harcamaların üstü, sahte muhasebe kayıtlarıyla örtülmeye çalışıldı: “İmamların oturum izinleri, kiraları ve yaşam giderleri” adı altında dernek bütçesine işlendi.

Müfettişlere de bağış parasıyla gezi ve eğlence

Skandalın bir diğer boyutu ise denetim sürecinde yaşandı. Olayla ilgili incelemeye gelen müfettişlerin de, yine toplumdan toplanan bağış paralarıyla eğlence ve gezilere götürüldüğü, böylece olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığı iddia edildi.

Görevden almalar ve siyasi bağlantılar

Soruşturmalar sonucu Din Hizmetleri Müşavirleri F.M.K. ve M.Ş. görevden alındı. Diyanet, bu kişilerin “disiplinsizlik ve yetersizlik” nedeniyle ihraç edildiğini açıkladı. Ancak kamuoyunda asıl nedenin bu skandal olduğu düşünülüyor. Üstelik görevden alınanlardan birinin, AKP’li eski bir bakanın akrabası olduğu da ortaya çıktı.

Avusturya makamları dosyayı izliyor

Olay, Avusturya’da dikkatle izleniyor. Viyana makamlarının, diplomatik statünün kötüye kullanılması ve mali usulsüzlük iddialarıyla ilgili dosyayı yakından takip ettiği bildiriliyor.

Kurumsal güven sarsılıyor

Bu skandal, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yurt dışı teşkilatları üzerindeki denetim eksikliğini ve şeffaflık sorununu bir kez daha gözler önüne serdi. Avrupa’daki Türk toplumunun dini temsilcilerine olan güveni ciddi şekilde zedelenirken, kamuoyunun tepkisi ise giderek büyüyor.

Başa dön tuşu