Kahramanmaraş’ta “Suriye İzlenimleri ve Sorumluluklarımız” konuşuldu

KSÜ Teknik Bilimler MYO Müdürü Doç. Dr. Celal Kurşun’un konuşmacı olarak katıldığı “Suriye İzlenimleri ve Sorumluluklarımız” başlıklı konferans Yunus Emre Kongre Merkezi’nde İnsan Hakları ve Özgür Gençlik Öğrenci topluluğunun öncülüğünde Yeniler Öğrenci topluluğu, Genç İHH, TÜGVA Kahramanmaraş ve Özgür-Der Kahramanmaraş’ın destekleriyle düzenlendi. 

Program çeşitli fakültelerden akademik çevrelerin yansıra farklı sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar ve öğrencilerden oluşan geniş bir kitlenin ilgisine muhatap oldu. KSÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Orhan Doğan ve Prof. Dr. Nuri Kahveci de katılım sağladılar.

Programın sunuculuğunu İnsan Hakları ve Özgür Gençlik öğrenci topluluğu başkanı Sümeyye Nur Yüce yaptı. Konferans İlahiyat Fakültesi öğrenicisi Mehmed Said Sarıtürk’ün Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından topluluk yönetim üyesi Seher Taş, Doç. Dr. Celal Kurşun ‘un Suriye’de Rus bombardımanı sonrası toz bulutlarının arasından koşarak çıkan 4 yaşlarındaki kız çocuğuna atfen yazmış olduğu “Apansız” başlıklı duygu dolu şiiri okudu. 

Daha sonra sunum konuşmaları için sözü devralan Doç. Dr. Celal Kurşun, henüz ziyaret etmiş olduğu Suriye’den derlediği çeşitli fotoğraf ve videolar üzerinden sorumluluklarımızı hatırlatan bununla birlikte son Suriye Devrimi’ne kadar gerçekleşen direniş ve faaliyetlerin, eylemlerin kronolojik süreçlerini de içeren sunumlarını gerçekleştirdi.

Kurşun’un konuşmasının ana eksenini on yıllardır süren Suriye rejim güçlerinin zulmü, mazlum Suriye halkı ile kadim kardeşliğimizin ehemmiyetinin yanı sıra “Kudüs’ün özgürlüğüne giden yol Halep ve Şam fethinden geçer” tarihi pratiği oluştururken Suriye’de neredeyse 10 tane Gazze var diyerek Suriye’deki maddi, manevi ve psikolojik yıkım oluşturdu. Kurşun, mazlum ayırt etmeden tepkilerin adil bir şekilde ortaya konulması ve Suriye’deki mazlumları hatırda tutarak yanlarında olunması gerektiğini yineledi. Kıyımıza vuran Aylan bebeğin yüreklerde açtığı yara tazeliğini yittirmezken Suriye zaferi yüreklere su serpmiştir dedi. 

Konuşmalarının devamında Şam Emevi Camii’nden bahseden Kurşun, bu camiye özel toplu ezan okunum uygulamasına dikkatleri çekerek bu abidevi yapının mutlaka ziyaret edilmesi gerektiğini söyledi. Yine ardından burada Şam’da bulunan Babü’s Sağir Mezarlığında Selahattin Eyyubi, Bilal Habeşi, Kutbüddin Şirazi, Farabi, Halit Bin Velid, Zehebi gibi birçok sahabe, alim, sufinin bulunduğu kabirlerin güncel durumlarına değinildi. Ardından Kurşun’un işkencehane olarak nitelendirdiği Sednaya Hapishanesi’ndeki vahşetin ne denli büyük bir acımasız kıyım olduğunu belirtti. İlave olarak Yermuk Kampı ve Doğu Guta’nın uzun yıkım koridorunun ancak hızlandırılmış videolara sığabilen görüntüleri ile birlikte kalplere sığmayan acıların sızısı ise ölçülebilecek cinsten değildi. Halep Kalesi gibi pek çok tarihi mekan ve önem arz eden konumların da ehemmiyeti üzerinde durularak katılımcıların zihin dünyalarına tahayyül imkanı sunuldu. Halep kalesine asılan üç bayrağın (Türkiye, Fillistin ve Suriye) büyük ehemmiyet arz ettiğini ve dünyaya önemli mesajlar verdiğini belirtti. Sözlerinin sonlarına doğru gelen Kurşun son dönem geleneği haline gelen Kasyun dağına çıkarak Şam- ı Şerifi seyredip kahve yudumlarken özgür Suriye’de “Hey gidi Beşşar sen ne dişli domuzdun” demenin verdiği hazzı katılımcılarla paylaştı. 

Konferans sunumunun ardından katılımcılara teşekkür edilerek gelen soru cevap ve değerlendirmelerle program sona erdi.


APANSIZ

Kırmızı montlu çocuk!
Paramparça bedenler arasından,
Toz bulutlarının çöküntüsünden,
Nasıl da çıkıp geldin apansız!

Kurusun göz pınarlarım
Neye yarıyor ki ağlamaktan başka
Tutamadım ellerini bu uzak diyardan
Katı kalbim bağlanamadı minik yüreğine!
 
Çekmedin bu ıstırabı yakinen değil mi?
Her şey güllük gülistanlık senin beldende.
Ölürken insanlık izlemek,
Bir sızıdan ibaret değil mi?
 
Yudumlarken çayını bir TV karşında,
Duyulmuyor yüreklere düşen bombaların sesleri
Oysaki kulak zarlarını patlatıyordu uçaklar,
Sükûneti yaşarken sıcak yuvanda.
 
Elbette hesabını soracaksın bizden,
Yürü gülüm sen bu hengâmeden,
Gözlerini diktiğin ufuktan geri dönmeden,
Belki utanır kalemşorlar, analistler, yanı başımızdaki bizler!
En derinden…

 

1-047.jpeg

sumeyye-yuce.jpeg

4-018.jpeg

5-014.jpeg

6-013.jpeg

3-019.jpeg

2-024.jpeg

1-3.jpeg

Haber: Sümeyye Nur Yüce
Foto: Fatik Asıl

Başa dön tuşu