Hizbullah Genel Sekreteri Kasım, Suudi Arabistan’a Çağrı Yaptı!

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Nasım Kasım, bölgenin tamamının tehlikeli bir siyasi dönemeçle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Kasım, Suudi Arabistan’a doğrudan bir çağrı yaparak, “Direnişle yeni bir sayfa açmaya, bunun da ‘İsrail’in düşman olduğu, direnişin düşman olmadığı’ temelinde, sorunları çözen ve çıkarları güvence altına alan açık ilkeler çerçevesinde bir diyalogla yapılmasına” davet etti.

İsrail ve ABD Rolüne Yönelik Söylemde Tırmanış

Kasım, Şehit Hacı İbrahim Akil ve Yoldaşlarının anma töreninde yaptığı konuşmada, İsrail’i “ABD destekli yayılmacı, işgalci bir yapı” olarak nitelendirdi ve “ABD desteğiyle insanlık veya hukuk kurallarına bağlı kalmamanın en uç noktasına vardığını” söyledi. Kasım, İsrail’in yayılmacı varlığının amacının, “Batı’nın bir parçası, ABD’nin bir aleti ve bölgenin bağımsız olmasını engelleyen bir korkuluk” olmak olduğunu iddia etti.

Yayılmacı Proje ve Çatışma Ufku

Kasım, “Hedefin artık Filistin, Lübnan, Ürdün, Mısır, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Yemen ve İran olduğuna” işaret ederek, “Siyonist düşmanın projesinin, bölgeyi kontrol etmek ve kendine muhalefet eden herkesi cezalandırmak isteyen ABD destekli yayılmacı bir proje olduğunu” iddia etti.

Netanyahu’nun “Büyük İsrail” ile ilgili açıklamalarının, bölgenin yeniden şekillendirilmesi ve direnişin yok edilmesi konusunda net olduğunu belirten Kasım, “Tüm bahanelerin geçici olduğunu çünkü asıl projenin yok etmek olduğunu” söyledi.

Suudi Arabistan’a Diyalog Çağrısı ve İç Düzenlemeler

Kasım, Suudi Arabistan’ı “açık temeller çerçevesinde Direnişle yeni bir sayfa açmaya” davet etti. Bu diyaloğun, “İsrail’in düşman olduğu, direnişin düşman olmadığı” inancına dayanması, sorunları çözmesi ve çıkarları güvence altına alması gerektiğini tekrarladı. En azından bu aşamada, İsrail’i dizginlemek için geçmiş anlaşmazlıkların dondurulması gerektiğini belirtti.

Direnişin silahının yalnızca İsrail düşmanına yönelik olduğunu, Suudi Arabistan’a veya dünyadaki başka herhangi bir tarafa yönelik olmadığını ve bu yaklaşımın süreceğini vurgulayan Kasım, direnişe baskı yapmanın İsrail’e net bir kazanç sağlayacağı, direnişin yokluğunun ise başka ülkeleri tehlikeye atacağı uyarısında bulundu.

Lübnanlılardan, iç anlaşmazlıklar ne olursa olsun İsrail’e hiçbir hizmette bulunmamalarını isteyen Kasım, Lübnan’ın İsrail yapısının doğrudan hedef alanı içinde olduğunu ve Lübnan “Büyük İsrail” projesinin bir parçası haline gelirse onlara önem vermeyeceklerini söyledi.

Kasım, “Mekanizma Komitesi’nin (muhtemelen BM ya da uluslararası bir mekanizma) İsrail’e saldırılarını durdurma emri vermediğini, İsrail’e ‘saldırılarını durdur’ demediğini” de sözlerine ekledi.

“Uluslararası baskının aynı zamanda yeniden inşayı engellemekle tezahür ettiğini” belirten Kasım, “ABD’nin, direniş yanlısı ortamın güçlenmesini engellemek için baskı politikasının bir parçası olarak yeniden inşayı baltaladığını” iddia etti.

Halkın, caydırıcılık ve kurtuluştaki sonuçlarını gördüğü için direniş silahına bağlı olduğunu ve liderliğin, seferberlik ve kararlılık enerjisini bu halktan aldığını ifade etti.

Hükümetin Sorumluluğu ve Ulusal Öncelikler

Kasım, Lübnan hükümetinin İsrail’in günlük saldırılarıyla yüzleşmek için geleneksel olmayan çözümler benimsemesi gerektiğinin altını çizdi.

Birlikte Lübnan’ı inşa etmenin acil bir ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Kasım, Hizbullah’ın düşmanı durdurma konusunda bir deneyim sunduğunu, daha sonra Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın seçilmesi, hükümetin kurulması, mevzuat ve ülke yönetiminde iş birliği yapılmasında yer aldığını hatırlattı.

Diyalog sürecinin, İsrail’e hizmet etmemesi için anlaşmalarla desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak direnişin devam edeceğini teyit etti.

Aynı zamanda Hizbullah’ın, saldırıyla yüzleşmek için Lübnan ordusunun yanında çalışmaya hazır olduğunu, milletvekili seçimlerinin yapılmasına, yeniden inşa dosyasının takip edilmesine ve yolsuzlukla mücadelenin sürdürülmesine özen gösterileceğini belirtti.

Hizbullah Genel Sekreteri, “Milletvekili seçimlerinin zamanında yapılması ve yeniden inşanın bir öncelik olmasının yanı sıra yolsuzlukla mücadelenin de değişmezler olduğunu” vurgulayarak, Parti olarak ulusal güvenlik stratejisi hakkında olumlu diyaloga hazır olduklarını ifade etti.

“3 liderin (Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı) Güney’e yönelik son saldırı karşısındaki tutumunun iyi olduğunu, ancak bunun günlık takip ve ısrar gerektirdiğini” sözlerine ekledi.

Direnişi Milli Bir Seçenek ve Yüzleşme Kaçınılmazlığı Olarak Sunma

Kasım, direnişin devam edeceğini teyit ederek, Filistin direnişini “İsrail yayılmacılığına karşı sağlam bir set” olarak nitelendirdi. İsrail projesiyle her yüzleşmenin “vatan için varoluşsal bir yüzleşme” olduğunu belirten Kasım, saldırı durdurulduktan sonra Hizbullah’ın Lübnan’ı savunmak ve ulusal meselelerin yönetimine katılmak için kalacağını vurguladı.

Kasım, konuşmasını, ülkeyi birlikte güçlü bir şekilde inşa etme ve İsrail’e hizmet edilmesini önleyecek anlaşmalarla desteklenmiş bir diyalog süreci benimseme çağrısıyla tamamladı. Direnişin, vatanı ve onurunu korumanın temel dayanağı olduğunu bir kez daha teyit etti.

Başa dön tuşu