İslami Dayanışma Platformu: Teşhirciliğe dur de!

HAKSÖZ HABER
Son yıllarda giderek pervasızlaşan teşhirci ahlaksızlığa karşı İslami Dayanışma Platformu’nun çalışmaları sürüyor.
İslami Dayanışma Platformu: Teşhirciliğe dur de! https://t.co/T99nForYHr pic.twitter.com/C72rbNo4WM
— Haksöz Haber (@HaksozHaber) August 23, 2025
Ahlaksız kuşatmanın oluşturduğu yozlaşma nesilleri tehdit ederken toplumsal farkındalık inşa etmek adına İstanbul’un Esenler, Şirinevler, Güneşli, Üsküdar, Başakşehir, Kayaşehir, Pendik, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Mecidiyeköy, Bağcılar, Gebze ve Fatih ilçelerinde İslami Dayanışma Platformu bileşenleri broşür dağıtımı gerçekleştirdi.
Dağıtılan broşürün metni:
Yeter Artık!
Plaja Dönen Sokaklarda Çocuklarımızla Yürümekten Utanıyoruz!
Modern hayat tarzının etkisiyle giderek derinleşen ve yaygınlaşan bir ahlaki-insani kriz ile karşı karşıyayız. Konuştuğumuz dilden düşünme tarzına, kılık kıyafetten yeme içme alışkanlıklarına kadar her alanda bir bencilleşme ve yozlaşma gittikçe yaygınlaşıyor. İnsani, dini ve ahlaki değerlere savaş açmış bozguncu bir anlayış, bu günümüzü de gelecek nesillerimizi de tehdit ediyor.
Yaz mevsiminin de gelmesiyle söz konusu yozlaşma en açık şekilde görülmektedir. Sokaklara ve caddelere yansıyan ve artık açıklık ifadesinin bile utanacağı bir çıplaklık durumu ile karşı karşıyayız. Hiçbir edep ve haya duygusu taşımaksızın fütursuzca bedenlerini sergileyenler yüzünden sokağa çıkmaya ulaşım araçlarıyla yolculuk etmeye alışveriş yapmaya utanır hale gelmiş durumdayız. Kalabalık caddelerde, alışveriş merkezlerinde, toplu ulaşım araçlarında, neredeyse her yerde adeta bir çıplaklık furyası daha doğrusu teşhircilik ve hatta tacize varan bir hal yaşanıyor.
Edebe Ahlaka İnsanlığa Çağrı
Bu manzara iddia edildiği üzere bir rahatlık ve özgürlük değil düpedüz yozlaşma çürüme halidir. Haya, edep, namus gibi fıtri duygulardan adeta kendilerini arındırmaya, ayıp ve günah kavramlarını dillerinden silip atmaya çalışanlar anlamak istemese de toplumsal yapının ve ortak yaşamın bir takım ölçüler, kurallar ve sınırlamalarla şekillendiği açık bir gerçektir.
İç çamaşırı tarzı giysilerle sokaklarda gezmek, eşini kızını, bacısını, sevdiğini hiç kıskanmadan teşhir etmek, kabul edilecek normal bir durum asla değildir. Bu durumu kanıksamak dahi haysiyet yoksunluğudur. Hayasızlığa, edepsizliğe, toplumsal yozlaşma ve bozulmaya tepkisizlik, hoşgörülü olmak ya da olgunluk değil aksine bu yozlaşmaya destek olmaktır. Bu duruma yol açan tutum ve davranışlar hususunda mutlaka toplum duyarlılığının da harekete geçmesi gerekir. ‘Bizi ilgilendirmez’ tavrı çürütücüdür
Tavrımız, Açık Çirkinliğedir!
Söz konusu çıplaklık, teşhir ve tacizin bilinçsizce malzemesi olduğunu düşündüğümüz bizim insanımıza ve bizim çocuklarımıza da hatırlatmak isteriz ki tercihiniz bir özgürlük değil aksine insanlık fıtratından uzaklaşarak arzu ve isteklere köle olmaktır. Size ahlakı, iffeti, utanmayı ve bir gün bu hayatın sona erip ahiret gerçeği ile karşılaşacağınızı da hatırlatmak isteriz. Yeniden insanlık fıtratına dönmek, alemlerin rabbi olan Allah ile bağ kurmak için geç değildir
Kötülüklere Engel Olmak Vazifemizdir
İslam, iyilikleri güzellikleri yaygınlaştırmayı emrettiği gibi kötülüklere, çirkinliklere, aşırılıklara engel olma vazifesini de omuzlarımıza yüklüyor. Şüphesiz kötülüğe, çirkinliğe, teşhire, tacize, bozulmaya ve yozlaşmaya tepki göstermemek, tavır almamak ve duyarsız kalmak kabul edilemez. Gerektiğinde elimizle, olmazsa dilimizle ifsada tavır almaya çalışmakla sorumluyuz. Bu sorumluluğu meşru bir biçimde ve bir usul içerisinde yerine getirmekten geri durmayacağımızı, bu bozulma ve yozlaşmayı asla kabullenmeyeceğimizi açık ve kesin bir dille ifade ederiz.
Hayasızlık, edepsizlik, çıplaklık şeklinde toplumsal hayata yansıyan ifsada karşı duyarsız olmak çürümeye ayak uydurmaktır. Örtünmenin kadın-erkek herkes için bir zorunluluk ve değer ifade ettiğini, şahsiyetli olmanın edepli olmaktan geçtiğini her vesileyle her zeminde hatırlatacağız, haykıracağız. İnancımız bize topluma sirayet eden kötülüklere karşı duyarlılık gösterme, tavır almak sorumluluğu yüklüyor. Öyleyse bunu yapacağız. Çünkü kendimizi, çoluk çocuğumuzu, gelecek nesillerimizi korumanın başka yolu yok!