İzmir’de “Şehidler Gecesi” programı düzenlendi

Gazze direnişi ve Gazze şehitlerini anmak için düzenlenen programda Muin Naim, İzmir’de konuk edildi. Gazze şehitlerine ve 7 ekim aksa tufanına dair sinevizyon gösterimi yapıldı. Filistin bayrakları ve Kelime-i Tevhid bayrakları eşliğinde Grup Yürüyüş’ün seslendirdiği ezgi ve marşlarla program sona erdi.

Program öncesi İzmir Özgün-Der tarafından Gazze halkı yararına bağışlanmak üzere aynî ve nakdi yardım toplamak için kermes düzenlendi. Programın sunuculuğunu Edebali Göktaş Yaptı. Filistinli Mahmut’un Kur’an tilavetiyle başlayan programda açılış konuşmasını Hamza Akdeniz yaptı.

Hamza Akdeniz, Gazze’de yaşanan direnişi ve Filistin halkının mücadelesini Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle hatırlatarak,

“Biraz önce kardeşimizin okuduğu Ali İmran 173. Ayeti: ‘Düşmanlarınız size karşı bir ordu toparladılar. Onlardan korkun!’ dediklerinde bu onların imanlarını artırdı da ‘Allah bize yeter! O ne güzel bir vekildir!’ dediler. Gazze’de 7’den 70’e bu ayeti Müslümanlar yaşıyor ve yaşatıyor. Herkesin dilinde: Hasbünallah ve ni’mel vekil! Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!”. Gazze şehitlerini, İzmir’den şehit Cengiz Songür ve İstanbul’da genç yaşta şehit olan Metin Yüksel’i bir kez daha bu akşam hatırlatarak sözü Hamza Er’e bıraktı.

Aksa İlim ve Davet Merkezi (AKMER) Kurucusu Hamza Er, şubat ayı şehitler ayı münasebetiyle sözlerine başlayarak şehadet kavramını vurguladı.

Gazze 16 ayda bize şehitliğin şubat ayına sığmayacağını göstererek, siyonizmi rahatsız etmiş. Elli bini aşkın şahidi ve şehidi bizlere cesareti, yiğitliği, kutsal davalar uğruna bedel ödemeyi şahitlik göstermiş ve şehitlik mertebesine ulaşmışlardır. Gazze’nin kadınları yiğit insan nasıl yetiştirildiğini bize göstermiş, minik çocukların gözlerindeki ve dillerindeki o yiğit sözler bize şahitliği öğretmiştir. Bedel ödemenin örnekliğini gaze mektebi olarak tüm dünyaya öğretmiştir.

Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne kavuştuğu günlere ulaşabilmek için bizlerde Yahya Sinvar, İsmail Heniyye, Muhammed Deif, Salih Aruri’ler gibi bu yolda canımızı, malımızı bu yolda feda edebilme bilinciyle varolacağımızı karalılığımızı ortaya koymamamız gerekiyor.

Şehitlik kavramının yalnızca ölümle sınırlı tutamayacağımızı vurgulayarak,

“Şahitlik, ispat eden demektir. Şahitlik, model olan demektir. Şahitlik, tanıklık eden demektir. Şahitlik, görünür kılan demektir. Bunların hepsi hayatla, yaşamla ve imtihan dünyasındaki rolümüzle alakalıdır. Değerli kardeşlerim, şehitlik ve şahitlik, bir duruşun ifadesidir”

Filistinli araştırmacı yazar Muin Naim konuşmasına, “Yahya Sinvar, İsmail Heniyye, Muhammed Deif, Salih Aruri, Şeyh Ahmed Yasin ve bir çok ismini zikretmediğimiz şehit kardeşlerimin selamını getirdim.

Şehitler gecesinde şehitleri anarken, onlar sınavlarını verdiler. Asıl biz onları hatırlarken, hatırlatırken, özellikle Aksa tufanı ile Filistin direnişinin 7 Ekim sabahı bu şekil ilerleyişini, direnişin boyutlarını gözlerimizle gördük.

Muin Naim, Annesi başta olmak üzere ailesinden, arkadaşlarından birçok kişiyi İsrail saldırılarında şehit verdiğini ve onlarla olan anılarını anlattı. Şehitlerin hayatlarına şahit olduğunu. Cihat yolunda namazlarına olan bağlılıklarını, şehit Muhammet Deif’in hayatından, fedakarlıklarından bahsederek, onları yetiştiren şehit annelerinin hayatlarını da dile getirdi. Onlardan 4 şehit annesi bir annemizden bahsederek o annenin ağzından ya şehit ya muzaffer kelilmesi eksik olmazdı diyerek direnişin ruhunu nesilden nesile nasıl öğrenildiğine değindi.

Filistin davasının yalnızca bir coğrafyanın değil, tüm İslam ümmetinin davası olduğunu vurguladı. Konuşmasında, Gazzelilerin yaşadığı zulme dikkat çeken Naim;

“Bizler, her gün zulmün en ağır şekillerine tanıklık ediyoruz. Annelerimiz, babalarımız, kardeşlerimiz şehit düşüyor ama bizler asla teslim olmayacağız. Direnişimiz yalnızca bir savaş değil, bir iman mücadelesidir. Türkiye’deki kardeşlerimizin duaları ve destekleri bizler için çok kıymetli. Filistin, yalnızca Filistinlilerin değil, tüm ümmetin davasıdır” diyerek sözlerini bitirdi..

Çocuklar sahnede Filistin bayrakları ve Kelime-i Tevhid eşliğinde Grup Yürüyüş’ün seslendirdiği ezgi ve marşlarla program sona erdi.