İran Devrim Muhafızları Ordusu, Kudüs Gücü Filistin Birimi Komutanı Şehid Hacı Ramazan Kimdir?

İran İslam Devrimi Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü, Kudüs Gücü’nde Filistin biriminin sorumlusu ve “Hac Ramazan” olarak bilinen Tümgeneral Muhammed Said İzadi’nin İsrail’in Kum kentini hedef alan saldırısı sonucu şehit olduğunu duyurdu. İzadi, on yıllar süren Filistin davasına hizmet yolculuğunun ardından hayatını kaybetti.
1990’lardan Beri Filistin Dosyasının Gölgedeki Adamı
Şehit Muhammed Said İzadi’nin Filistin dosyasıyla ilişkisi, 1990’ların başında, özellikle 1992’de İslam Devrimi Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü içinde başladı.
O andan itibaren, İran’ın bölgesel politikası ve hayati alanındaki en hassas görevlerden biriyle görevlendirildi: Farklı eğilimlere sahip Filistinli direniş gruplarının korunması ve desteklenmesi.
İran İslam Cumhuriyeti’nin Lideri Ali Hamaney’in direniş liderlerine gönderdiği ilk resmi temsilciydi. Bu durum, ona Tahran ile Gazze, Beyrut ve Şam arasındaki doğrudan iletişim köprülerinde ayrıcalıklı bir konum kazandırdı.
Örgüt içinde “Hac Ramazan” adıyla tanındı ve bu isim, daha sonra Kudüs Gücü’ndeki Filistin’le ilgili tüm operasyonel bağlantılarla özdeşleşti. Kudüs Gücü’nün o dönemdeki komutanı, şehit Kasım Süleymani’ydi.
Hac Ramazan, karmaşık dosyaları yönetmedeki olağanüstü yeteneğiyle tanınıyordu ve Filistin’le bağlantılı tüm çalışmaların doğrudan denetimini üstlenmişti. Bu, siyasi destek sağlamaktan, lojistik hatları düzenlemeye, eğitim ve silahlanma operasyonlarını koordine etmeye kadar uzanıyordu.
Varlığı, İran’ın stratejik kararlarını Filistin sahasına bağlayan sistemin bel kemiği niteliğindeydi.
Şehit İzadi, sadece bir talimat ileticisi veya lojistik aracı değildi; aynı zamanda Filistin direnişinin stratejik vizyonunun şekillenmesinde aktif bir ortaktı.
Farklı Gruplarla Yakın İlişkiler… Vazgeçilmez Bir Şahsiyet
Hac Ramazan, askeri ve lojistik planlamanın yanı sıra, Filistinli gruplarla sahada ve fikirsel düzeyde ortaklık kurdu ve liderleriyle derin ilişkiler ağına sahipti.
Şehit, Hamas, İslami Cihad, Halk Cephesi, Demokratik Cephe ve diğerleri dahil olmak üzere tüm Filistinli direniş gruplarıyla yakın ilişkiler kurdu.
Grubun ideolojik arka planı, onunla olan açık ve destekleyici iletişiminin önünde bir engel teşkil etmedi. Herkesle birleştirici bir mantık ve direnişin nihai hedefi olan Filistin’in kurtuluşuna hizmet eden bir zihniyetle hareket etti.
Filistinli liderler arasında sakin tavrı, yüksek esnekliği ve farklı görüşleri anlama yeteneğiyle tanınıyordu. Bu da onu her ortamda, ne kadar hassas veya gergin olursa olsun, kabul gören bir figür haline getirdi.
Ayrıca, belirli bir vizyon veya eğilim dayatmaya çalışmadı; dinledi, tavsiyelerde bulundu ve sessizce uzlaşmalar inşa etmeye yardımcı oldu.
Hac Ramazan, Filistin gerçeği hakkında derin bir saha bilgisine sahipti. Gazze’deki sokakların, kampların ve camilerin isimlerini ezbere biliyordu ve her bölgenin doğasını ve hassasiyetlerini anlıyordu.
Bu derin kavrayış, sadece coğrafi boyutla sınırlı değildi; aynı zamanda her grubun ve direniş toplumunun sosyal, psikolojik ve siyasi yapısına dair kesin bir bilgiyi içeriyordu.
Varlığı geçici veya mevsimsel değil, on yıllara yayılan bir süreklilik arz ettiğinden, birçok lider için resmi olmayan bir referans noktası haline geldi.
Bu konum sayesinde, Hac Ramazan, Filistin direnişinin siyasi ve askeri yapısının gelişiminde perde arkasındaki en etkili figürlerden biri oldu.
İsrail’in En Çok Hedef Aldığı İsimlerden Biri… Sürekli Aranan
Şehit Muhammed Said İzadi, Kudüs Gücü’nde Filistin dosyasının sorumluluğunu üstlendiğinden beri, İsrail onu Filistinli direniş gruplarının yeteneklerindeki niteliksel dönüşümün arkasındaki beyinlerden biri olarak görmeye başladı.
İsrail’in değerlendirmelerine göre, Hac Ramazan, silah sevkiyatlarının sağlanması, eğitim sistemlerinin tasarlanması, teknik ve taktik bilginin aktarılması dahil olmak üzere direniş gruplarına askeri desteğin yollarını doğrudan denetliyordu.
O, sadece bir destek aktarıcısı değil, direnişi bütünleşik bir kurtuluş projesi olarak gören ve Filistin’in askeri ihtiyaçlarının karşılanmasına eşlik eden stratejik bir planlamacıydı.
Sonuç olarak, adı İsrail’in güvenlik raporlarında sabit bir madde haline geldi ve Tel Aviv’deki ulusal güvenlik araştırma merkezlerinin raporlarında yer aldı. Aynı zamanda istihbarat ajansları tarafından “düşmanı destekleyen en tehlikeli kişilerden” biri olarak listelendi.
Ancak tüm bu İsrail sınıflandırmasına rağmen, Hac Ramazan kamusal alanlardan uzak durdu.
Şehit Ailelerine Destek ve Direnişin Sosyal Temelini Güçlendirme
2000’li yılların başından itibaren, şehit Muhammed Said İzadi (Hac Ramazan), direnişin sosyal temelini güçlendirmek için çabalarının büyük bir kısmını adadı.
Onun ilgisi sadece askeri hatlarla veya lojistik destekle sınırlı değildi; aynı zamanda işgal karşısında şehit düşenlerin ailelerine destek vermeyi de içeriyordu.
Hac Ramazan, işgalin sadece füzelerle değil, aynı zamanda güçlü bir toplumsal ruhla yenilebileceğine inanıyordu.
Direniş Sahasında Dengeli ve Anlayışlı Bir Kişilik
Şehit İzadi, Filistinli direniş sahnesinde sessiz ve yapıcı bir arabulucu rolü oynadı.
Onun ılımlılığı ve farklılıkları kucaklama yeteneği, bazen farklı gruplar arasında keskin çekişmelerin yaşandığı karmaşık bir siyasi ve güvenlik ortamında kendini gösterdi.
Tüm bu ideolojik geçmişlere ve örgütsel aidiyetlere rağmen, Hac Ramazan herkesin güvenebileceği bir figür olduğunu kanıtladı.
Sessiz Komutanın Vefatı… Unutulmayacak Rolü
Şehit Muhammed Said İzadi’nin (Hac Ramazan) vefatıyla Filistin direnişi, gölgede sessizce ve nadir bir özveriyle çalışan önde gelen komutanlarından birini kaybetti.
Onun şehadeti, direnişin yeteneklerini inşa etmedeki gizli ve merkezi rolünü ortaya çıkaran bir dönüm noktası oldu.
Hac Ramazan, Kudüs Gücü’nde sıradan bir subay değildi; İslam Cumhuriyeti ile Filistin direnişi arasındaki stratejik ilişkinin şekillenmesinde temel bir taştı.
Hayatını sessizce çalışmaya adadı. Gölgenin, davayı ve stratejik yükümlülüklerini taşıyanlar için doğal bir yer olduğuna inanıyordu.
Bugün, veda anında, sadece Tahran değil, sevdiği ve ömrünü adadığı Filistin de onu anıyor.
Onu tanıyan veya onunla işbirliği yapan herkes, Hac Ramazan’ın kolayca ikame edilemeyecek bir insan olduğu konusunda hemfikir.
Kaynak:almayadeen