Muş Mescid-i Aksa platformu Sumud’u selamladı

 

Küresel Sumud hareketinin Gazze yolculuğunu da selamlamak için ayrıca basın açıklaması yapıldı ve çocuklar tarafından yapılan gemi resimleri sergilendi. Basın açıklamasını Murat Bahar okudu.

Yoğun kalabalığın katıldığı program ile Gazze Direnişi selamlandı.

Gazze’de İnsanlığın Çığlığı: Acil Müdahale Çağrısı

Gazze’de iki yılı aşkın süredir devam eden katliam ve soykırım, insanlığın vicdanını kanatan en büyük trajedilerden biri haline gelmiştir. Çocukların açlıktan göz göre göre hayatını kaybettiği, hastanelerin ilaçsızlıktan işlevsiz kaldığı, kadınların ve yaşlıların bombalar altında yaşam mücadelesi verdiği Gazze, bugün artık geri dönülmez bir yıkımın eşiğine gelmiştir.

Uluslararası hukukun en temel ilkeleri ihlal edilmekte; soykırım suçu dünyanın gözleri önünde, açıkça ve alenen işlenmektedir. Bu tablo karşısında sessizlik, yalnızca suça ortak olmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle tüm insanlığın vicdanına sesleniyor ve atılması gereken acil adımları bir kez daha hatırlatıyoruz:

1. Acil İnsani Koridorun Açılması

Gazze’nin dünyaya kapatıldığı bu kuşatma zincirinin kırılması için vakit kaybetmeden denizden insani koridor oluşturulmalıdır. 44 ülkeden katılım sağlayan Küresel Sumud Filosu’nun, Türkiye’nin öncülüğünde veya BM gibi uluslararası kuruluşların nezaretinde, gerektiğinde askeri himaye altında Gazze’ye ulaşması, insani yardımların kesintisiz aktarılması için hayati önem taşımaktadır.

2. Karadan ve Havadan Yardımların Ulaştırılması

Gazze’de insanlar günbegün açlığa ve susuzluğa mahkûm edilmektedir. Karadan ve havadan insani yardımların ulaştırılması için ilgili birimlerin derhâl görevlendirilmesi gerekmektedir. Her geçen gün, yüzlerce masumun yaşam hakkı ellerinden alınmaktadır. İnsanlar tün dünyanın gözleri önünde canlı yayın soykırıma tabi tutulmaktadır.

3. Hukuki Süreçlerin Derhal Başlatılması

Soykırım ve sömürge suçlarını işleyenlerin uluslararası mahkemeler önünde hesap vermesi ertelenemez bir zorunluluktur. İsrail ve Türkiye çifte vatandaşları da dâhil olmak üzere bu suça iştirak edenlerin “yabancı terörist savaşçı” statüsünde yargılanmaları gerekmektedir. Dünyanın pek çok ülkesinde başlatılan yargılamalar, bu sürecin kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. Türkiye de bir an önce bununla ilgili somut adımları atmalıdır. 

4. Taşımacılıkta Sorumluluk

Soykırımcı bir ülkeye lojistik destek ve insan taşımacılığına izin verilmesi, yalnızca siyasi değil, ağır insani ve hukuki sorumluluklar da doğuracaktır. Bu bağlamda deniz taşımacılığına getirilen kısıtlamaların, hava taşımacılığı için de geçerli hale getirilmesi büyük önem arz etmektedir. Hatta soykırımcı İsrail ile dolaylı veya doğrudan, sivil veya devlet düzeyinde her türlü ticari ve siyasi ilişkinin sona erdirilmesi gerekmektedir. Bu hem insani hem de İslami bir sorumluluk olarak acilen ifa edilmelidir.

Bugün Gazze, yalnızca bir şehir değil, insanlığın ortak vicdanının sınandığı bir mekân haline gelmiştir. İsrail’in işgal ve şiddet politikaları yalnızca Filistinlileri değil, tüm insanlığı tehdit eden bir terör niteliği taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki:

İşgal altındaki topraklar tamamen terk edilmedikçe, gasp edilen şehirler, köyler ve kutsal mekânlar iade edilmedikçe, Kudüs özgür kılınmadıkça, kalıcı barış ve huzur asla mümkün olmayacaktır. Şuna inanıyoruz ki ABD’nin Ortadoğu’daki ileri karakolu olan terörist İsrail’in bölgedeki gücü ticari, siyasi ve askeri alanlarda kırılmadıkça Gazze Soykırımına benzer vahşiliklerin bölgenin tümünde yaşanması da mukadderdir. Gelin insanlığın vicdanında da mahkûm edilerek lanetlenmiş bu terör devletinin karşısında durarak tarihin şerefli sayfalarında yer alalım.

Bizler, Muş Mescid-i Aksa Platformu olarak; Gazze’deki durumun bu acil tedbirleri gerektirdiğini, TBMM tarafından alınan kararlarla da uyumlu olan bu taleplerin derhâl hayata geçirilmesi gerektiğini, milletimizin ve tarihin şehadetiyle bir kez daha ilan ediyoruz.

Son Söz

Gazze’de akan her damla kan, insanlık onurunun sınavıdır.

Gazze’de yükselen her feryat, vicdanlarımızın testidir.

Ve Gazze’de susturulan her hayat, suskun dünyanın utancıdır.

Tarih, bu kara günlerde kimin zalimlerin yanında kimin mazlumların yanında durduğunu kaydetmektedir. Biz, zalimlerin değil; mazlumların safında, Gazze’nin ve Kudüs’ün özgürlüğü için haykırmaya devam edeceğiz.

 

                                                                                    MUŞ MESCİD-İ AKSA PLATFORMU

 

whatsapp-image-2025-09-06-at-22-32-26.jpegwhatsapp-image-2025-09-06-at-22-32-26.jpeg

whatsapp-image-2025-09-06-at-22-33-15.jpegwhatsapp-image-2025-09-06-at-22-33-15.jpeg

whatsapp-image-2025-09-06-at-22-32-26-1.jpegwhatsapp-image-2025-09-06-at-22-32-26-1.jpeg

whatsapp-image-2025-09-06-at-22-33-16.jpegwhatsapp-image-2025-09-06-at-22-33-16.jpeg

whatsapp-image-2025-09-06-at-22-47-57.jpegwhatsapp-image-2025-09-06-at-22-47-57.jpeg

whatsapp-image-2025-09-06-at-23-49-45.jpegwhatsapp-image-2025-09-06-at-23-49-45.jpeg

whatsapp-image-2025-09-06-at-23-49-43.jpegwhatsapp-image-2025-09-06-at-23-49-43.jpeg

whatsapp-image-2025-09-06-at-22-47-59.jpegwhatsapp-image-2025-09-06-at-22-47-59.jpeg

Başa dön tuşu